BASKI: 17. Baskı
Mayıs 2014
YAYIN EVİ: Yapı Kredi Yayınları
137 Sayfa
Sabahattin Ali ile Kürk Mantolu Madonna adlı kitabıyla tanışmıştım ve bu ikinci kitabı. Öyküleri sosyal mesajlar içeren, Sait Faik gibi günlük hayatı olduğu gibi değil de biraz üzerinde düşündürerek anlatan bir tarza sahip.
Toplamda 16 öykü yer alıyor kitapta ve üç bölüme ayrılmış. Öykülerle kitap sayfasına bakarsanız öyle uzun uzadıya bir anlatımı olmadığını görürsünüz. Yazarın kendisi de pek memnun olmadığını ama ilk genç yıllarının eserleri olduğu için hiç birine dokunmadığını belirtmiş önsözde.
Dili akıcı ve yormayan bir tarza sahipti, başka kitaplarını da aldım onları okuyunca asıl tarzının ne olduğunu yakalarım sanıyorum.
Bir tane şiir kitabı var; aldım ve bir göz attım. Şiirleri de yazı dili kadar güzel ve zevkli görünüyordu.
İnsan evvela kendi kendisinden utanır gibi olur ama, bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. S.14
Onun çalışında, bir ateş yığını etrafında haykıran ateşe tapanların, yahut batmakta olan bir gemiye çarpan dalgaların feryadı ve inleyişi vardı. S. 18
Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'dünyada neler gördünüz?' dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki... S.39
Çünkü içten duyulan şeyler hep yanlış anlaşılır. S.40
Zaten sıkmadan uzun uzun anlatmasını bilen yegâne geveze, denizdir. S.75
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder