21 Ekim 2015 Çarşamba

49 - KADINLAR RÜYALAR EJDERHALAR

URSULA K LE GUIN



ÖZGÜN ADI: 
           138 Sayfa
 BASKI: 5. Baskı
          Mart 2011
YAYIN EVİ:  Metis Yayınları
ÇEVİREN:  Bir grup çevirmen uğraşmış eserle adlarını                       yazmıyorum


Kitaba ön söz yazmış olan Bülent SOMAY çok güzel tespitler ve yerinde örneklemeler yaparak kitabı daha fazla merak edilir ve ilginç kılmış.
Le Guin okumamış birisine ilk okuma için önerimi soran olursa her şeyden önce bu kısa denemeleri kesimlikle ve şiddetle tavsiye ederdim.
Ayrıca kadın üzerine araştırma yapıp feminizmi kavramaya çalışan herkesin okuyup bir şeyler çıkarmayacağı bir kitabı yok sanırım. En azından okuduğum 5-6 kitabından sonra bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Her kitabında konu ne olursa olsun mutlaka bir yerlerinde kadının konumu ya da kadının doğası üzerine bir iki paragraf bulamayacağınız bir kitabı yok sanırım. Eyvah neredeyse birbirinin benzeri cümleler kurar oldum J))))
Kitapta oldukça geniş bir konu ağı var. Bir bölümde bakıyorsunuz toplumu eleştiriyor, bir bölümde bakıyorsunuz medeniyet dediğimiz tek dişi kalmış canavarın insan ruhu üzerindeki tahribatını anlatmış, bir bölümde bakmışmışsınız fantastik, bilimkurgu ya da ikisinin karışımı olan bir yazı yazmanın inceliklerini anlatmış, başka bir konuda kadının mevcut devlet düzenleri içindeki konumunu ve olması gerekenleri anlatmış. Bu kadar çok konu olduğuna bakmayın hepsini birbiri ile ilişkilendirerek anlatmış.

Kitapta konudan konuya atladığını hissettiren hiçbir yazı yok. Sık sık bir yazarda olması gereken özellikler ve yazma eylemi üzerine atıfta bulunmuş. Biraz; yazmak istiyorsan bunları da göz ardı etmemelisin, bir de bu şekliyle yazmayı dene der gibi insanın ufkunu da geliştirmeye çalışmış.
Kitabı okurken bazı bölümlerde “Kurtlarla Koşan Kadınlar” adlı kitabı anımsadım ve tekrar bakmam gerektiğine karar verdim. Okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim. Efsaneler ve masalların kadın bakış açısıyla değerlendirilmesinin akademik bir çalışması olan kitap da çok güzeldi. Bu kadar tanıtım ve reklam yeter. J))))
Okurken kesinlikle sıkmayan dili akıcı ve çevirisi düzgün bir kitaptı. Unutmadan değişik yazarların da bazı özelliklerinin anlatıldığı kısa bir kitap/yazar seçkisi bile çıkarılabilir kitapta.

Hayal gücüyle yaratılmış kurmacanın yararı dünyayı, çevrendeki kişileri, kendi duygularını ve kaderini daha derinlemesine anlamanı sağlamak.      S 28

Bence olgunluk kabuk değiştirmek değil, serpilip gelişmektir. Yetişkin bir insan ölü bir çocuk değil, yaşamayı başarmış bir çocuktur.      S 28

Esas budur gerçeklikten kaçmak; kötülüğü bir “sorun” gibi ortaya kuymak, kendisi gibi değil: Kötülük eğer insan gibi yaşamak istiyorsak, bütün yaşamımız boyunca karşılaşacağımız, yeniden ve yeniden hesaplaşacağımız, ve kabul edeceğimiz, ve birlikte yaşayacağımız acılar, azaplar, yazıklar, kayıplar ve adaletsizliklerdir.      S 40

Hiçbir şey acı kadar kişisel ve paylaşılamaz değildir; acı çekmenin en kötü yanı, acının tek başına çekilmesindedir.      S 89

Erkeği insan, kadını ise öteki olarak gören bir kültür ya da psikoloji kadını sanatçı olarak kabul edemez.      S 104

Sindirmeyi, baskıyı ve sansürü –kurumsallaşmış iktidarın olduğu her yerde sansür de vardır- yenmenin tek yolu, bunları reddetmektir. Misilleme yapmak değil.      S 119

Aksine bütün iddialara rağmen, bilim “nasıl” ı tarif etmek yerine “neden” diye sormaya başladığında teknolojiden fazla bir şey olur.

Cevaplar yanlış olsun, felsefe hatalı olsun, ne çıkar –hatalar, doğrulardan daha değerlidir: doğru makineye aittir, hata canlıdır; doğru güvence verir, hata ise rahatsız eder. Ve eğer cevaplarımız ulaşılması imkânsız şeylerse daha da iyi ! Cevabı belli sorularla uğraşmak, beyinleri inek işkembesi gibi kurulmuşa benzeyen insanlara özgüdür- ve biliriz ki işkembe ancak geviş getirmeye yarar.      S 127

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder