ÖZGÜN
ADI: Indignation
139 Sayfa
BASKI: Mart 2012
1. Baskı
YAYINEVİ:
Yapı Kredi Yayınları
Kitabın başındaki uyarıda yer alan 167.-168. Sayfalarla ilgili notları okuyunca hep beni mi bulur demeden edemedim. Kitap 139 sayfa olunca bu notu çok çok dikkate almadan edemiyor insan. Her ne kadar çevirmen kendinden bir şeyler eklemese de bu ot kısmını eklemeden edememiş. Benim de yemekte tuzum bulunsun mu demiş ne demiş anlamadım ama güzel demiş.
Kitapta ailesinde ilk defa
üniversiteye giden Yahudi bir genç anlatılıyor. Marcus liseyi bitirdiği dönemde
babasının başına kötü bir şey gelecek korkusuyla sürekli denetlemeye
başlamasıyla ailesinden ayrılmaya karar veriyor. Gittiği üniversite taşra bir
şehirde, küçük ve hiç görmediği değişik tiplerin olduğu bir yerdir. Hayat
tecrübesi olmayan, ailesinden hiç ayrılmamış olan bir genci gayet güzel bir
şekilde anlatan kitap; günümüz Türkiye’sinin de aslında koşarak ulaşmaya
çalıştığı durumdan 50’li yıllarda geçen Amerika’yı net bir şekilde çizmiş.
Burada büyük bir fark var. Artık 50’li yıllarda değiliz ve bizde bu gün bile
insan hayatı her şeyin en ucuzu. Eşyalarımız komşunun çocuğundan daha önemli
dünyanın olmazsa olmazı, rahatımız komşunu canından daha önemli ve en kötüsü de
hiç kimse bizden farklı bir görüş, inanç ya da yaşam tarzına sahip olamaz.
Hatta insanlar evlerinde ya da yataklarında bile bizim istediğimiz şekilde
yaşamazsa yaşamasına gerek yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder