BASKI: Baskı ile ilgili bilgileri almamışım
YAYIN EVİ: : Özgür Yayınları
Yeğenim yılbaşından önce okulun kütüphanesinden benim için
getirmişti ve ben de onu kırmamak için okudum. Normalde Halid Ziya okumak
aklımın ucundan bile geçmiyordu. Ama iyiki de getirmiş, bazan aklımdan eser ve Türk
Edebiyatında ilkler yada önemliler listesinde yer alan kitapları okurum. Bu
sayede ilk batılı tarzdaki kitabı okumuş oldum.
Türk klasiklerini okumayı düşünenlerin kesinlikle okumaları gereken bir kitap olduğunu belirtmem gerekirmi bilmiyorum.
Türk klasiklerini okumayı düşünenlerin kesinlikle okumaları gereken bir kitap olduğunu belirtmem gerekirmi bilmiyorum.
Önsözde: "Anılarında "en çok beğendiğim
romanım" diye söz ettiği Mai ve
Siyah'ta Halid Ziya,
kendi kuşağının edebiyat alanındaki yenilikçi görüşleriyle buna karşı çıkan ve "eski"yi temsil eden düşünceler arasındaki çatışmaları; basın hayatı hakkındaki
eleştirel düşüncelerini kahramanı Ahmet Cemil'in şahsında dile getirmektedir.
kendi kuşağının edebiyat alanındaki yenilikçi görüşleriyle buna karşı çıkan ve "eski"yi temsil eden düşünceler arasındaki çatışmaları; basın hayatı hakkındaki
eleştirel düşüncelerini kahramanı Ahmet Cemil'in şahsında dile getirmektedir.
Konu örgüsüyle, kahramanlarıyla, üslubu ve yazım tekniğiyle,
içerdiği duygusal ve eleştirel temlerle Mai
ve Siyah, Türk romancılığında yeni bir çığır açan, her dönemde ukuyucudan
büyük bir rağbet gören, Türk aydınını ve aydın olma yolundaki Türk gençliğini
derinden etkileyen mükemmel bir eserdir. Bu yönüyle Mai ve Siyah, Batılı anlamda ilk romanımızdır, demek yanlış
olmaz."
Kitabın tek olumsuz yönü çevirisi yapılan kelime önce
orjinal şekilde yazılmış sonra parantez içinde günümüz Türkçesine çevrilmiş
şekli verilmişti. Anlayacağınız bol parantezli bir kitaptı. Bir yandan güzel
olmuştu ne neyin yerine kullanılmış görüyorsun ve bir-iki de olsa değişik
kelime öğrenme fırsatın oluyor. Fakat bu tarz çevirilerde romanın insanda bir nebze bitkinlik yaratmasına
neden oluyor. Bazan öfff öf demedim desem yalan olur. Kendimi edebiyat bölümü
öğrencisi gibi hissettim.
20 yaşında daha öğrenciyken ölen babasının bütün
sorumluluklarını üstlenmek zorunda kalan Ahmet Cemil'in yaşadığı trajedi
boyutundaki olumsuzlukları anlatıyor kitap.
Kitabın dili güzeldi ve dönemin edebiyat çevresi hakkında
epey bilgi veriyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder