da vardı. Takvimi pek bilen yoktur dedem her yıl alırdı bu yüzden biliyorum. Takvim dediysem bilinen takvimlere benzemeyen bir yapısı vardı. Elementlerin simgesinden ülkelerin uluslararası plaka koduna, illerin plaka ve telefon koduna varana kadar vardı. Başkentler var mıydı hatırlamıyorum.
Yazar doğayla ilgili birisi sanırım çünkü özellikle bahçe çiçekleri hakkında güzel yazabilmiş. Bilmeyen insan böyle yazamaz bana göre. İlgilenmeyen, emek vermeyen bir şey hakkında böyle duygular geliştiremez.
Beklentilerimi karşıladı mı desem cevabım hayır olurdu. Hakkında o kadar olumlu şeyler duydum ki bu yüzden beklentimi yüksek tuttum sanırım.
Yine de okuması zevkli ve ara ara mola verip düşündüren akıcı güzel bir dili vardı.
Neyiz ki biz:-
Rüzgar çoktan ters taraftan esmeğe başlamışken
kıyıya vuran gecikmiş dalgalardan başka... S.16
Denize akan, ama sularını bulut ve yağmur olarak gerisingeriye alamayan bir ırmak gibi
En yoksul toprak bile
tohum doludur. S.25
Yalnızlık idman gerektirir. S.44
Deniz de bakım istiyor
Gün olur, katettiğin yol boyunca tek bir güzellik çıkmaz önüne: gözüne çarpan ne varsa, çirkindir, sakildir, kirlidir, çamurludur
Nasıl, gelmeyeceğini bildiğini beklemen "bilgelik sevgisi" idiyse, geleceğini bildiğini beklemen de, sevginin kendisidir. S.66
Verimli bir çaresizlik
olabilir mi?... S.66
Ay'ı biçimlendiren, görünen değil, görünmeyen yanıdır. S.94
Gelmeyeceğini bildiğini beklemen, 'bilgelik sevgin' idiyse, ve, geleceğini bildiğini beklemen, 'sevginin kendisi' idiyse; İşte, gelmek üzere yolda olduğunu söylemek için arayanı beklemen de, 'mutluluk'tur... S.95
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder