ÖZGÜN ADI: Interstellar
YAPIM: 2014 İngiltere
YÖNETMEN: Christopher Nolan
OYUNCULAR: Matthew Mc Conaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain, Michael Caine,
TÜRÜ: Bilim kurgu
Profesör Brand'in "Onlar" dediği, uzaylı bir zekanın Satürn yakınında bir solucan deliğini açtığını, bariz bir şekilde başka bir galaksiye geçerek yaşanabilir yeni bir gezegen bulmamız için bir umut verdiklerini söyler. NASA'nın
“Lazarus görevleri” dev kara delik olan Gargantua yörüngesinde üç adet potansiyel yaşanabilir gezegen tanımlamıştır; Miller, Edmund ve Mann gezegenler isimlerini keşif için giden astronotlardan almıştır. Eski bir NASA pilotu olan Cooper ailesi ile birlikte bir tarla işletmektedir. Cooper'ın pilotluğunu yaptığı Endurance uzay aracı ile beraberindeki astronotların görevi bu gezegenlerdeki uzay istasyonlarından gelen veriye dayanarak hangi gezegenin yaşanabilir olduğunu araştırmaktır.
Film çok yavaş ilerliyor ve sık sık fizik-matematik kuralları tartışılıyor. İzlemeden önce zaman hakkında araştırma yapmak bilmeyenler için filmi daha izlenebilir kılar bence.
Filmin görselleri çok güzel, izlerken insan ağzı açık baka kalıyor bazı yerlerde. Filme yavaş dediğime bakmayın son zamanlarda o kadar renkli film izledim ki peşinden bunu izleyince insan yavaş ilerliyor sanıyor ama aslında o kadar yavaş değil ama derinlikleri olan hoş bir film. Sadece sonu ile pek uyuşmuyor gibi bir izlenim yarattı bende.
Bana sorarsanız sakin bir kafayla ve rahat bir ruh haliyle izlenirse keyfi gerçekten büyük olacak. İzlemenizi tavsiye ederim.
Gelelim filmin konusuna ilham veren fizik teorilerine. Bu teorilerin sahibi Amerika'lı fizikçi Kip Thorne.
1940 doğumlu.
Thorne, göreceli astrofizik ve yerçekimi fiziği alanlarının göreceli yıldızlar, karadelikler ve özellikle yerçekimi dalgaları dallarında araştırmalar yapmaktadır. Tartışmalı olan solucan deliklerinin zamanda yolculukta kullanılabilir olması teorisi oldukça ünlüdür. Uzay, zaman ve yerçekimi konularındaki çalışmaları genel göreliliğin bütün başlıklarına katkı sağlamıştır..
Gitme o güzel geceye kibarlıkla
Ihtiyarlık yanmalı ve söylenmeli gün kapandığında;
Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında.
Akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlığa gömüleceklerini sonunda,
Sözleri şimşek çaktırmamış olduğu içindir ki onlar
Gitmezler o güzel geceye kibarlıkla.
Iyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, öylesine ateşli bağırarak.
Faydasız işleri, yeşil bir koyda dans ediyor olabilir ama onlar da,
Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında.
Güneşi uçarken yakalamış olan vahşi insanlar,
Ve öğrenen, çok geç, yas tuttuklarını onun yolunda,
Gitmezler o güzel geceye kibarlıkla.
Kör gözlerin gök taşı gibi alevlenip ve şenlenmesini
Kör eden bir görme gücüyle gören ağır hasta adamlar da
Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında.
Ve sen, benim babam, hüzünlü tepede, orada
Yalvarırım, lanetle ve kutsa beni şimdi acımasız göz yaşlarınla.
Ama gitme o güzel geceye kibarlıkla.
Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında.
Dylan Thomas
Ihtiyarlık yanmalı ve söylenmeli gün kapandığında;
Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında.
Akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlığa gömüleceklerini sonunda,
Sözleri şimşek çaktırmamış olduğu içindir ki onlar
Gitmezler o güzel geceye kibarlıkla.
Iyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, öylesine ateşli bağırarak.
Faydasız işleri, yeşil bir koyda dans ediyor olabilir ama onlar da,
Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında.
Güneşi uçarken yakalamış olan vahşi insanlar,
Ve öğrenen, çok geç, yas tuttuklarını onun yolunda,
Gitmezler o güzel geceye kibarlıkla.
Kör gözlerin gök taşı gibi alevlenip ve şenlenmesini
Kör eden bir görme gücüyle gören ağır hasta adamlar da
Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında.
Ve sen, benim babam, hüzünlü tepede, orada
Yalvarırım, lanetle ve kutsa beni şimdi acımasız göz yaşlarınla.
Ama gitme o güzel geceye kibarlıkla.
Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında.
Dylan Thomas
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder