SAYFA SAYISI: 158 Sayfa
BASKI: 3. Baskı
Haziran 2012
YAYIN EVİ: Evrensel Basım Yayın
Aslında geç kalmış bir kitap bana göre; çünkü bu konu o kadar uzun süredir ülke gündeminde ki bu güne kadar neden bir şey yapmadınız ey Sarmaşık'çılar diyesim geldi. Ama zararın neresinden dönülse kardır diyor ve yazarı tebrik ediyorum.
Bir de düşünüyorum bir insan bir kitleye hizmet eder ve hem
hizmet ettiği taraftan hem de karşı taraftan korkarsa olacağı budur. Aksini iddia edenler olabilir ama benim gözlemlerim bu yönde.
Kitaba gelince; okumadan önce cidden bir şeyler görmek isteyenlerin bundan önce Belge yayınlarından çıkan "Başka Dilde Anne Olmak yada Simurgun Gözyaşları" adlı kitabı okumalarını öneririm. Orada anneleri okuyup sonra çocukları dinlerseniz bazı şeyler daha iyi oturur aklınızda.
Bu haliyle de fena değil kitap ama özellikle Kürtler hakkında hiç bir bilgim yok nedir ne istiyor bunlar diyorsanız bence önce anneleri okuyup sonra çocukları okursanız sorunun asıl kaynağına daha iyi eğilebilirsiniz.
Zaten iki kitap da röportajlardan oluşuyor. Ama Başka Dilde Anne Olmak daha profesyonel, zaten bir sosyoloğun çalışması. Konulara daha farklı bakıyor, buradaki gibi sadece röportajlara yer vermiyor.
Olayların yoğun olduğu dönemlerde çocuk olup hem olaylara karışan çocukları hem de yerinden yurdundan kovulan insanların dramını da anlatıyor kitap.
Büyük bir sorunu ortaya koymuş ve neresinden tutarsanız tutun, sonuçta bu ülkede yaşayan herkesin sorunu, herkesi etkileyen bir sorun diyor bize.
Aydın ÇUBUKÇU'nun önsözü çok güzel olmuş. Kitabı bir bütün olarak aktarabilmiş. Güzel bir özet olmuş ve ellerine sağlık demek kalmış bize.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder