BASKI: Kasım 1998
Toplam 22 hikayeden oluşan kitap ağırlıklı olarak yoksulluğu işlemiş. Bazı hikayelerde toplum yaşamının olumsuz koşullarını da anlatıyor. Yaşar KEMAL'i okuyanlar bilir. genellikle çukurova yöresini şivesiyle birlikte anlatır. Bu kitapta da yazar geleneği bozmamış.
Eşi Almanya'ya çalışmaya giden bir erkağin anlatıldığı "Ağır Akan Su" adlı hikayede
adamın pasaport almasına kızıp durum hakkında konuşan mahalleliler bir ara:
"Koskoca hükümet sanki bilmez mi Kerem karısını öldürecek?"
"Bilmez olur mu?" dediler.
"Hükümetin de onuruna dokunuyor ki..." dediler.
"Hükümetin namusu yok mu? ....." Demeye başlarlar.
Bu hikaye 11 Mayıs 1970'de yazılıyor. Hikayedeki ki bu sese nihayet bu gün 43 yıl sonra hükümet gereken cevabı "kızlı erkekli ev olmaz, gençlerin namusu bizden sorulur" gibi laflar etmekle kalmayıp yasal düzenlemeler de yaparak cevap oldu sanırım.
İnsanın her şeysiyle, tüm alçaklığıylabaşa çıkarsın, kendi kendini aşağılamış, kendini kandıran insanın aşağılaşmasıyla başa çıkamazsın. Dedikodu yapan insan dedikodu yaptığını bilir, onun aşağılık bir iş olduğunu da bilir........ Ne kadarcık ömrümüz var, aşağılanmış insnaların alçak hüneriyle, dedikodusuyla vakit geçirecek. Sayfa 215
Her bir şey onarılır, aşağılanmış, dedikodu namussuzluğuna başvurmuş insanın çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu onarılmaz. Sayfa 215
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder