BASKI: Kasım 2013
1. BASKI
YAYIN EVİ: Metis Yayınları
274 Sayfa
TÜRÜ: Derleme
1. BASKI
YAYIN EVİ: Metis Yayınları
274 Sayfa
TÜRÜ: Derleme
Kitap aslında “Queer, Türkiye ve Trans Kimlik” adlı
konferansın bir derlemesi. Zaten önsözde de bu durumu açıklanıyor. Hem akademik
bazı çalışmalara yer verilmiş hem de bazı deneyimlerden yola çıkarak gündelik
hayattaki ötekileştirme sorgulanmış.
Akademik çalışmaların olduğu bölümlerde çok fazla alt bilgi
mevcut ve bu zaman zaman konuda kopmalara sebep veriyor. Bir de çok fazla
değişik terimler ve tanımlamalar kullanılıyor, bilgi sahibi değilsen önce
konuyu basit bir şekilde ele alan ve bu alanda kullanılan terimlere göz/kulak
aşinalığı kazan öyle oku diye bir uyarının bulunması daha iyi olurdu
bence.
Kitabın konusunu en iyi özetleyen cümlesinde de "Benim kendime ait bir cinsiyetim olamaz mıydı? Cinsiyet denilen şeyi reddetme hakkına neden sahip değilim?" anlatılmak istenen problemler ekseninde dönen bir tartışmalar veya sunumlar dizininden oluşuyor kitabımız.
Anlatılanlardan çıkardığım şuydu: farklı cinsel yönelimleri
olan insanlar birbirleriyle de pek anlaşamıyor. Yani dertlerini birbirlerine
bile anlatamıyorlar kaldı ki sistemin belirlediği çizginin dışını “tu kaka”
olarak görenlere nasıl anlatsınlar. Bence önce onlar ortak bir dili
yakalayabilmeliler sonra etraflarıyla ortaklaşma çabalarında bir ilerleme
hesabına girmeliler.
İnsanlara
bilmedikleri konuları; farklı söylemlerle, konuları farklı yöntemlerle
anlatmaya kalkışırsan kafa karışıklığından öteye gidemezsin. Bu durum da daha
fazla tepki ya da korkudan başka bir şey yaratmaz.
Ulus-devletleşme sürecinde, milliyetçi ve militarist söylemde kadın ulusun ruhunu simgeler, bir fedâkarlık abidesi ve annedir; güçlü, namuslu, onurlu ve yeri geldiğinde erkek gibidir. Sayfa 35
Öğretmen adaylarının, çocuk eğitimi ve öğrenimine katkı sağlamak sağlamak için hazırlandığı iddia edilen bu kitaplarda, çocukların gelişim süreci içinde ortaya çıkan cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerini tanımalarına ve çeşitliliğin bir parçası olan benlikleriyle bütünleşmelerine zemin hazırlayacak tek satır dahi yok! Sayfa 138
Çünkü "erkek" olabilmek için öncelikle insan olmaktan vazgeçmek gerekiyordu. Sayfa 142
Sadece hayatlarını yaşamaya çalışan diğer trans bireylerin de yalnızca kendilerine dürüst oldukları için toplumsal dönüşümün birer faili haline geldiklerini ve böylece kendiliklerinden aktivist haline geldiklerini gördüm. Sayfa 253
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder