Benim için duygularımı
anlatmak ne kadar zormuş. Blog yazmaya başlayalı çok olmadı ama ara sıra kendim
birkaç yazı yazmışım. Onlarda da duygu hemen hemen hiç yok gibi. O kadar uzun
zaman oldu ki kendimle ilgili bir şeyler karalamayalı, oysa insanın en iyi bildiği
şeyler kendi yaşadıklarıdır diye düşünmüşümdür hep. Yazı yazarken o kadar kötü
değildim ama şimdi kendimle ilgili yazayım derken ne kadar çaresiz kalıyorum.
Resmen boşluğa düşüyorum. Beynim sanki duruyor hiçbir şey yazamıyorum.
29 Mayıs 2013 Çarşamba
27 Mayıs 2013 Pazartesi
24 Mayıs 2013 Cuma
ÖĞRETMENİM CANIM BENİM ! ! !
Bu gün canım çok
sıkıldı. İnsanların iradesizliği ve tavırsızlığına sinir oluyorum. Tavrını ortaya
koyarsın olaylara karışıp karışmamak sana kalmıştır. Buna amenna diyebilirim. Ama
tavrını esen rüzgara göre belirleyen omurgasız mahlukları bir türlü hazmedemedim.
İnsan nasıl olur da her an tavrını, duruşunu, değerlerini değiştirebilir diye
düşünüyorum düşünüyorum ama cevabını bulamıyorum. Şimdi bu da nereden çıktı
diyenler olur biraz da ondan bahsedeyim. İş yerimde son zamanlarda birden bir
gruplaşma furyası başladı. Olabilir insanlar herkesle iyi olmak zorunda değil
dedim ama bu gruplaşma olayından sonra bir selam bile vermemek için dansözlük
yapan insanlar oldu. Ortada bir problem olsa kavga edip konuşmamayı bile
düşünebileceklerini düşünüyorum. Yuh yani düne kadar küfrettiği bir görüşe
inandığını gösterebilmek için bir insan bu kadar mı alçalır, kendini rezil
eder? Edermiş bunu da öğrendim bu sayede. Bazen yanıma gelip doğruyu yanlışı
anlatmaya kalkışmıyorlar mı zorla zıvanadan çık diyorlar. Hiç merak etmeyin yakındır
diyesim geliyor. Yaşadıkça yeni yeni şeyler öğrenmek buna denir sanırım. Hele bunu
bir de yapan öğretmen olunca iyice sinir katsayılarım artıyor, tavan yapıyor
resmen. İnsanlar bu ne üdüğü belirsiz mahluklara çocuklarını yani geleceklerini
teslim ediyor. İnsan önce kendini eğitir gerisi nasıl olsa gelir, bu cahil
eğitimcilerle nereye kadar, nasıl devam eder bu toplum kestiremiyorum.
23 Mayıs 2013 Perşembe
BEN DELİYİM
Ben deliyim…
Yorgun ve yalnızım.
Kaldırımlara misafirim...
Gecenin gözleri üzerimde.
Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem…
Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme, sürgüleri beynime çekmişim.
Ey! Sabreden derviş bana da sabretmeyi öğretsene.
Gecenin gözleri üzerimde.
Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem…
Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme, sürgüleri beynime çekmişim.
Ey! Sabreden derviş bana da sabretmeyi öğretsene.
16 Mayıs 2013 Perşembe
14 Mayıs 2013 Salı
YAŞAMIN UCUNA YOLCULUK
Her sevginin başlangıcı ve süreci, o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu. Belirsizlikler arasında belirlemeye çalıştığımız yaşam gibi. Sevgi isteği, kendi kendine yaşamı kanıtlama isteği kadar büyük.
9 Mayıs 2013 Perşembe
BEKÇİ
Kümese bekçi aranıyormuş.
Tilki de müracaat etmiş. Tilki'yi çok beğenmişler
'Ne ücret istersin? ' diye sormuşlar.
Tilki: 'Ben gülmekten söyleyemeyeceğim, artık siz ne verirseniz' demiş.
Tilki de müracaat etmiş. Tilki'yi çok beğenmişler
'Ne ücret istersin? ' diye sormuşlar.
Tilki: 'Ben gülmekten söyleyemeyeceğim, artık siz ne verirseniz' demiş.
6 Mayıs 2013 Pazartesi
D&R Alışverişi
Bu hafta sonu dışarı çıktığımda işim nedeniyle alışveriş merkezine gittim. D&R olduğu bir yere gidip oraya uğramamak olamazdı. Bende gittim hesapta sadece bakmak vardı. Kitap fuarı için hazırladığım liste de elimde olunca sonuç böyle oldu. Güzel de oldu. Okumaya ne zaman başlarım bilmiyorum ama böyle alışverişler yapmaktan zevk alıyorum, kendimi tutamıyorum.
2 Mayıs 2013 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)