29 Mayıs 2013 Çarşamba

Benim için duygularımı anlatmak ne kadar zormuş. Blog yazmaya başlayalı çok olmadı ama ara sıra kendim birkaç yazı yazmışım. Onlarda da duygu hemen hemen hiç yok gibi. O kadar uzun zaman oldu ki kendimle ilgili bir şeyler karalamayalı, oysa insanın en iyi bildiği şeyler kendi yaşadıklarıdır diye düşünmüşümdür hep. Yazı yazarken o kadar kötü değildim ama şimdi kendimle ilgili yazayım derken ne kadar çaresiz kalıyorum. Resmen boşluğa düşüyorum. Beynim sanki duruyor hiçbir şey yazamıyorum.
Düşünüyorum da kendini anlatamayan birisinin burada işi ne diye sormadan edemiyorum. Aslında blogumun nasıl bir çizgi izlemesini istediğime bile karar veremiyorum. Yani sadece okuduklarım ve beğendiklerim mi olsun diyorum bazen, sonra izlediğim filmleri de yazayım günümü nasıl geçirdiğimi üç aşağı beş yukarı göstersin diyorum, sanırım böyle olması için ( günlük tarzında bir şeyler ) arada kendimi de anlatmam gerekiyor. Bunu da başarabilirsem ne mutlu bana. Can sıkıntımı bile anlatırken o kadar zorlanıyor o kadar evirip çeviriyorum ki bu işi becerebileceğime dair hiçbir umut ışığı göremez oldum kendimden. Ama olsun güzel yazanlar, kendilerini ifade etmekte zorlanmayanlar da arada bir benim durumuma düşüyordur. İşte şimdi güzel oldu çocuklar gibi bahanemi de buldum artık kim tutar beni? Bu arada yazımın başlığını bile buldum “deneme bir iki” bu tam durumuma uygun bir başlık olurdu bence ama başlıksız bir yazı yayınlayacağım böylesi daha iyi olur gibi geliyor bana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder