Benim için duygularımı
anlatmak ne kadar zormuş. Blog yazmaya başlayalı çok olmadı ama ara sıra kendim
birkaç yazı yazmışım. Onlarda da duygu hemen hemen hiç yok gibi. O kadar uzun
zaman oldu ki kendimle ilgili bir şeyler karalamayalı, oysa insanın en iyi bildiği
şeyler kendi yaşadıklarıdır diye düşünmüşümdür hep. Yazı yazarken o kadar kötü
değildim ama şimdi kendimle ilgili yazayım derken ne kadar çaresiz kalıyorum.
Resmen boşluğa düşüyorum. Beynim sanki duruyor hiçbir şey yazamıyorum.
Düşünüyorum da kendini
anlatamayan birisinin burada işi ne diye sormadan edemiyorum. Aslında blogumun
nasıl bir çizgi izlemesini istediğime bile karar veremiyorum. Yani sadece
okuduklarım ve beğendiklerim mi olsun diyorum bazen, sonra izlediğim filmleri
de yazayım günümü nasıl geçirdiğimi üç aşağı beş yukarı göstersin diyorum,
sanırım böyle olması için ( günlük tarzında bir şeyler )
arada kendimi de anlatmam gerekiyor. Bunu da başarabilirsem ne mutlu bana. Can
sıkıntımı bile anlatırken o kadar zorlanıyor o kadar evirip çeviriyorum ki bu
işi becerebileceğime dair hiçbir umut ışığı göremez oldum kendimden. Ama olsun
güzel yazanlar, kendilerini ifade etmekte zorlanmayanlar da arada bir benim
durumuma düşüyordur. İşte şimdi güzel oldu çocuklar gibi bahanemi de buldum
artık kim tutar beni? Bu arada yazımın başlığını bile
buldum “deneme bir iki” bu tam durumuma uygun bir başlık olurdu bence ama
başlıksız bir yazı yayınlayacağım böylesi daha iyi olur gibi geliyor bana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder