Kahveciler Adresinden aldığım bu değerli bilgileri en kısa zamanda deneyeceğim. Benim gibi kahve sever birisi için değerli bir bilgi oldu. Son dört beş aydır kahve içemezsem de
kahve ile ilgili değişik hazırlama yöntemlerini öğrenmek ve değişik kahveleri tatmak hem zevkli hem de hoş bir duygu. En sevdiğim kahve kesinlikle kakuleli sade kahvedir. Damla sakızlısı da fena değildi ama cezveye yapışıyor ve onu temizlemek başlı başına dert oluveriyor. Mırra da içmedim yani Urfa’ya yolum düşerse yapacağım ilk iş mırra içmek olacak. Bence kahveyi zevkine vararak içmek için sade içmek gerekiyor. Diğer türlüsünü sadece içmiş olmak için yapılan girişimler olarak düşünüyorum. Kahveyi içtiğin zaman hani nescafe reklamındaki gibi etrafını saran kokuyla sarhoş olmadan kahve mi içilir?
Vikipediadan da ticaretini öğrendim. Mesela şazili isminin asıl
kaynağını da buradan öğrendim. İşin ilginci bu ismin şimdiye kadar hiç
kullanılmamış olması. Bana göre bizim reklamcılarımız özgün reklam
konusunda ustadır. Fakat firmalarımız isim konusunda pek başarılı değiller.
Yoksa bu güne kadar nasıl oldu da ilk kahveyi içen kişinin adı kahve markası olamadı diye düşünüyor insan.
Türkiye’deki ticareti
İlk
kez 1727 yılında Brezilya’dan
kahve ithal edilmeye başlanmıştır. Türkiye’deki en eski kahveci 1871 yılında kurulmuş Kurukahveci Mehmet Efendidir. Anadolu’da
kahve ekimi ile ilgili çalışmalar yapılmış fakat başarılı olunamamıştır.
2.Dünya Savaşı sırasında Tekel kapsamına alınmıştır. 1980’li yıllarda Nestle firması
Nescafe’yi piyasaya sürmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder