30 Nisan 2015 Perşembe
28 Nisan 2015 Salı
18 Nisan 2015 Cumartesi
17 - FİLLER SULTANI İLE KIRMIZI SAKALLI TOPAL KARINCA - YAŞAR KEMAL
Daha önce de okumuştum bu kitabı. Yıllar önce okurken çok zevk almıştım. Bu sefer biraz sıkıldım okurken. Sanırım doğru zamanıma denk gelmedi. Bazan böyle oluyorum, okurken sıkılıyorum, aslında o dönemde genel anlamda bir sıkıntı duyuyorum.
Konusu: zalim fillere akıldaneleri hüthütler karıncalara saldırmalarını söylüyorlar. Filler de saldırıyor ve onları köle olarak yarı aç yarı tok gece gündüz çalıştırıyorlar. Bu duruma itiraz eden tek şahsiyet kırmızı sakallı topal karınca. Onu da sürekli arayan filler sultanı bu derdi de başından savsa herhalde düşünecek derdi kalmayacak.
Sonunda bu topal karıncaları uyandırıyor ve büyük bir isyana
16 Nisan 2015 Perşembe
16 - NİSAN SABAHI - HOWARD FAST
Daha önce yazarın "Hürriyet Yolu" adlı kitabını okumuştum. Şimdi sorarsanız ne anlatıyordu nasıl anlatıyordu diye kesinlikle bir cevabım olmaz. Çünkü kitabı 17-18 yıl önce okumuştum ve hatırladığım tek şey anlatımının güzel olduğudur.
Hal böyleyken bu hatırladıklarıma dayanarak kitabı aldım. İyi ki almışım gerçekten güzeldi.
Konusu savaşa giden onbeş yaşındaki bir çocuğun gözünde savaş ve savaşın insanlar üzerindeki etkilerini anlatıyor.
Çok güzel bir dille durumu anlatmış. Okurken insan hiç zorlanmadan hayalinde canlandırabiliyor anlatılanları.
14 Nisan 2015 Salı
15 - PORTREDEKİ ÖLÜM - NORA ROBERTS
İlk Nora Roberts okumamdı. Hakkında o kadar övgü okuduktan sonra çok yavan geldi kitap. Daha fazla heyecan bekliyor insan bu kadar övgüden sonra. Polisiye olarak eh işte ama gerilim ve hareketlilik olarak kesinlikle kötü bir kurgusu vardı.
Kitabın yarısından sonra Eva Dallas'ın olayından koptum ve kocası ne yapacak nasıl bir karar alacak diye meraklanmaya başladım. Yan konuların ana konuyu boğduğu bir kitap oldu.
Yazım hataları da vardı, bir süredir bu kadar yazım hatası olan kitap okumamıştım.
5 Nisan 2015 Pazar
14 - BABAM ÖLDÜĞÜNDE AĞLAMADIM - IRIS GALEY
Dört yıl boyunca ensest kurbanı olan yazar genel olarak yaşadıklarını anlatmış bu kitabında.
ARKA KAPAK
"Iris, sırrını açıladığında 14 yaşındaydı. İki gün sonra babası alnına tabancayı dayayarak intihar etti. Bir kız enstitüsüne gönderilen Iris, bir daha asla bu konu hakkında konuşmadı. Ta ki, 40 yıl sonra yeni Zelandada bir televizyon kanalında ensest üzerine bir program görüp kendi hayat hikayesini kaleme almaya karar verinceye kadar… Ensest üzerine yazmak ya da konuşmak hâlâ bir tabu olarak görülüyor. Son istatistiklere göre ensest daha yaygın bir hale gelmesine rağmen rağmen (sadece İsviçre’de 45000 vaka kaydedilmiştir), kurbanları, yaşadıkları acıları ve yüzkarası
13 - KIRIK BEBEKLER - JAMES CAROL
Panama yayınlarından çıkan ve yazarın Jefferson Winter adlı bir karakter için oluşturduğu seri romanın okuduğum ilk kitabı olan "kırık bebekler" gerçekten güzel bir kitaptı.
Tıbbi bilgiler de eklendiği için gerçekçi duran kurgusuyla okunmaya değer. Tess Gerritsen tarzında ama daha az kanlıydı.
Kitabın tanıtım yazısı
"Lobotomi, beynin ön kısmına giden ve oradan gelen bağların kesilmesi işlemidir. Ön lob, kişiliği oluşturan ve karar alma mekanizmasını içeren bölgedir. Aynı zamanda dürtülerimizi bastırmamıza yarar ki onları kontrol edemezsek, uygunsuz davranışlar sergilememize neden olur. Lobotomi uygulanan bir insanın kişiliği elinden alınmış
2 Nisan 2015 Perşembe
11 - DÖNÜŞÜM - FRANZ KAFKA
ÖZGÜN ADI: Die Verwandlung
128 Sayfa
BASKI: 1. Baskı
Eylül 2012
YAYIN EVİ: Kolektif Kitap
Dönüşümde yazarın yazım konusunda gerçekten ustalaştığı konusunda herkes hemfikir. Okumaya başlamadan önce hakkında hiç bir araştırma yapmamıştım. Beklentim hep farklı yöndeydi.
Kitabın konusu: Gregor Samsa bir sabah böcek olarak uyanıyor ve sonrasında hem kendisinin hem de ailesinin yaşadıklarını bu böceğin gözünde anlatıyor. İlginç olan Gregor böcek olduktan
12 - OYUNBAZ - WULF DORN
Yazarın daha önce okuduğum "şizofren" adlı kitabındaki psikiyatrist Jan Forstner burada da kahramanımız. Zaten olaylar da devam niteliğinde. Sanki Forstner serisi yaratacak yazar.
Kitabın başında bir mektup var ve "Daima seni düşünüyorum. Yakında sen de beni aklından çıkaramayacaksın." cümlesiyle bitiyor. Bence de uzun süre Dr. Forstner kendisine Jana diyen hayranını unutamayacak.
Psikiyatrist Fostner bir yandan çocuk psikiyatrisi için bir klinik kurmaya çalışırken diğer yandan da kötü giden bir ilişkiyi kurtarmaya çalışmaktadır. Bir gün Dr. Forstner kimden geldiği belli olmayan güller alır ve sonrasında farklı olaylar gelişmeye başlar.
Zamanla bu gülleri ve bazı resimleri kendisine gönderen kişi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)