110 Sayfa
BASKI: 47. Baskı
Nisan 2014
Yabancıyı arka kapak yazısından dolayı merak edip almıştım ve çok beğendiğim bir kitap. Arka kapak aslında konusunu çok iyi bir şekilde özetliyor.
Romanda, bir Arap'ı öldüren ama suçtan çok, gerçek duygularını dile getirdiği ve toplumun istediği kalıba girmeyi reddettiği için dışlanan bir "yabancı" aracılığıyla, xx. yüzyıl insanının içine düştüğü yabancılaşma anlatılır. Bir türlü ele geçirilemeyen "anlam"ın sürekli aranışını, bilincin toplumdan ve dış dünyadan kopuşunu, topluma yabancı duran kahramanın çevresiyle ve toplumla arasındaki çatışmayı anlatan roman, büyüleyici gücünü arka plandaki derin ve suskun acıdan alır.Meursault annesi ölüyor ve cenazeden bir gün sonra sahile yüzmeye gidiyor. Zaten başına ne geliyorsa bu nedenle geliyor. Annesinin cenazesinden sonraki gün denize gittiğine göre kesinlikle vicdansızdır. Mahkemede cinayetten çok bu konu üzerinde duruluyor ve yargılanmaya sebep olan konu buymuş gibi bir izlenim oluşturuyor.
Annesinin kaldığı yaşlı bakım evinin müdürü cenaze için herşeyi ayarladığını söylediğinde Meursault müdüre teşekkür ediyor ve "Annem ateist bir kadın değildi ama, sağlığında dinle uzun boylu bir alışverişi olmamıştı" diyor. Burada ölenin sürdürdüğü yaşamı bilelim yada bilmeyelim her zaman bizim doğrularımızın gerektirdiği gibi hareket ettiğimizi net bir şekilde açıklayan net bir durum ortaya koyuyor. Yazar bu ve benzeri bir çok olguyu da değişik ve net bir şekilde kurcalıyor kitapta.
Fakat aynı anda ve aylardan beri ilk defa olarak sesimin çınlayışını da ayan beyan işittim. Bunun zaten aylardan beri kulaklarımda çınlamakta olan ses olduğunu fark ettim ve anladım ki ben, bütün o zaman zarfında kendi kendime konuşmuşum. Sayfa 76
Her halükârda, beni gerçekten ilgilendiren şeyin ne olduğundan belki emin değildim ama, beni ilgilendirmeyenin ne olduğundan emindim. Sayfa 105
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder